Krakow, Polonya tarihinde önemli bir yere sahip, geçmişi çok eskilere uzanan bir şehir. İkinci Dünya Savaşının her anına tanık olmuş, fakat Varşova'nın aksine, savaştan derin bir yara almadan çıkmayı başarabilmiş. Yine de Vistül Nehri'nin etrafına kurulmuş bu ufak şehirde savaşın tüm izlerini görebilmek, hatta hissedebilmek mümkün. Öyle ki, savaş bahsi açıldığında dahi insanların yüzünde korku, derin bir hüzün ve nefret duygularını okuyabiliyorsunuz. Ben de, Varşova'da bulunduğum süre içerisinde günübirlik de olsa bu tarihi şehri görme imkanı bulabildim. Bu yazımda Krakow'a dair izlenimleri aktarmaya çalışacağım.

Yazıma başlarken, Polonya hakkında genel bilgiler için Varşova yazıma bakmanızı tavsiye ederim. Tekrara düşmemek için genel bilgileri burada aktarmayacağım. Bahsettiğim yazıda Polonya'ya dair ne varsa okuyabilirsiniz. Bu bakımdan, Krakow yazım daha az hacimli olacaktır, bunu da belirteyim. Şimdi Krakow'a geçebiliriz. Krakow, Polonya'nın eski başkenti. Varşova'ya göre daha güneyde, Slovakya sınırına yakın bir konumda bulunnan bu tarihi şehirde Lehlere ve Polonya'ya ait ne kadar kültürel unsur varsa görmek mümkün.  1.7 milyon nüfusa sahip Krakow için çoğu kişi şu tabiri kullanır: "Varşova Ankara ise Krakow İstanbul'dur." Bu, tarihi yapılar ve şehrin geçmişi açısından bir bakıma uygun düşse de, şehirleri böylesine basit söylemlerle kıyaslamak ne derece doğru, bilemiyorum. Yine de, Krakow'un Varşova'ya göre daha çok turist çektiği bir gerçek. Bilhassa Auschwitz gibi sayısız filme konu olan mekanlarıyla...

Krakow'a Ulaşım

Krakow'da uluslararası sayılabilecek nitelikte bir havaalanı yok. Şehrin, merkeze 12 kilometre uzağındaki John Paul II Havaalanına sadece Lufthansa, FinnAir, EasyJey gibi Avrupa kökenli sayılı havayolu şirketi uçuyor. Türk Havayolları'nın ise maalesef buraya doğrudan seferleri bulunmuyor. Şehre 100 kilometre uzaklıktaki Katowice Havaalanı ise WizzAir gibi düşük bütçeli havayolu şirketleri tarafından kullanılıyor. Dolayısıyla Krakow'a ulaşmak için en mantıklı yol, Varşova'dan ya da Polonya'nın diğer şehirlerinden hareket eden trenleri kullanmak. Biz de öyle yaptık ve 3 saat 15 dakikada Varşova'dan Krakow'a ulaşım sağlayan hızlı trenle sabah erken saatlerde yolculuğumuza başladık. Biletimizi Varşova'nın Centralna terminalinden aldık. Bilety veya Kasa yazan bankolardan istediğiniz türde ve opsiyonlarda tren biletinizi alabilirsiniz. Altışar kişilik kompartımanlarda ulaşım oldukça rahat. Trenle ulaşımın yanı sıra PolskiBus adlı bir firmanın lüks sayılabilecek otobüsleriyle de Krakow'a uygun fiyatlarla ulaşmak mümkündü, ama biz Polonya'nın kırsal manzarasını seyretmek için bilhassa treni tercih ettik. Zira yolculuğumuz sırasında Polonya'nın yemyeşil doğasını, ufacık köylerini, çiftçilerini canlı canlı görme imkanı bulduk. Yine de, gidişi trenle dönüşü otobüsle yapmak daha akıllıca olabilir. Bu sayede daha fazla yer görmüş olacağımız aşikar. Tren, Schindler'in Listesi filminde de gördüğümüz Krakow Główny, yani Krakow Merkeze ulaşıyor. Yolculuk bizi acıktırmış olacak ki, ilk iş yiyecek bir şeyler aramaya koyuluyoruz. İstasyondan çıkar çıkmaz simitçiler bizi karşılıyor. Krakow simitleri... Pek çok çeşidi var: sade, tuzlu, haşhaşlı, soslu vs. Bir sadesinden bir de soslusundan alıp yola koyuluyoruz. Açıkçası Krakow simidini ben pek beğenmedim. Bizim simit her haliyle daha lezzetli. Sadece "acil" durumlarda veya merakınızı gidermek için tadabilirsiniz.

Varşova-Krakow treninde hareket halinde...

Krakow'da Gezilecek Yerler

Varşova'da yağmur yağarken Krakow'da güneş adeta kavuruyor. Arada en az 10 derece fark var. Biraz olsun yağmur yağsın ya da hava kapansın istesem de, buluttan eser yok. Ben de şapkamı ve güneş gözlüğümü takıp güneşten mümkün olduğunca korunmaya çalışıyorum. İstasyondan çıkıp genişçe bir meydanda oturup simitlerimizi yedikten sonra, Eski Şehir ve Ana Meydan (Rynek Glowny) yönünde ilerliyoruz. Bir alt geçitten geçtikten sonra Eski Şehir'in sınırlarına ulaşıyoruz. Burada, şehrin hemen girişinde bir kapı mevcut: St. Florian Kapısı (Brama Florianska). Ayrıca bu kapının karşısında Krakow Kalesi (Krakow Barbican) bulunuyor. Her ikisi de fotoğraf çektirmek için uygun. Eski Şehrin kapısından girip merkeze doğru Floriansla Caddesi (Ulica Florianska) üzerinden yürüyoruz. Tarihi yapıların son derece korunaklı olması dikkatimi çekiyor. Bu tarihi yapıların altında ise çeşit çeşit dükkanlar, restoranlar, kafeler ve turistik eşya satıcıları bulunuyor.

Eski Şehir meydanında St. Mary Bazilikası (Bazylika Mariacka), Krakow Şehir Kulesi, çeşitli heykeller ve bir de bizdkei Kapalı Çarşıya benzeyen bir çarşı bulunuyor. Alışverişi sevenler veya Krakow'a dair hediyelik eşya almak isteyen bu kapalı çarşıyı çok sevecekler. Ayrıca burada irili ufaklı heykelleri de göreceksiniz. Bunlardan en ilgi çekici olanı ise (adını şimdi hatırlayamıyorum) yan yatmış bir kafa heykeli. Eğer isterseniz, faytonla ya da akülü arabalarla Eski Şehir turu da yapabilirsiniz. Eski Şehir'den çıkınca, güney yönünde Wavel Tepesi ile karşılaşacaksınız. Sağ tarafınıa Vistül Nehri'ni aldığınızda, muhteşem bir manzara eşliğinde bu tepeye doğru yol alabilirsiniz. Tepede Wavel Katedrali (Katedra Wavelska), Katedral Müzesi (Muzesum Katedralne) ve Wavel Kalesi (Barbican) gibi şehrin önemli tarihi yapıları yer alıyor. 228 metre denizden yüksekliği bulunan bu tepe pek çok arkeolojik buluntuya da ev sahipliği yapıyor. Wavel Tepesinden çıkıp Vistül Nehri boyunca ilerleyebilir ve çimlerin üzerine uzanmış insanları, oynayan çocukları görüp nehir manzarasını seyre dalabilirsiniz.

Krakow Old City

Krakow'da görülmesi gereken belki de en önemli iki mekan Auschwitz Kampı ve Wieliczka Tuz Madenidir. Vaktimiz sınırlı olduğu için biz maalesef her ikisini de göremedik, ama gidecek olanlara kısaca bilgi vermek isterim: Eski Şehrin caddelerinde hemen her noktada tur düzenleyen firmalara rast geleceksiniz. Bu firmalar, çeşitli opsiyonlarla her iki mekana da turlar düzenliyor. Auschwitz turu yaklaşık 9 saat sürüyor, çünkü Krakow'a hayli uzak. Wielickza Tuz Madeni turu ise yaklaşık 4 saat. Dolayısıyla bir güne ikisini sığdırmak imkansız. Tuz Madenini ziyaret edecekler, yanların mutlaka bir ceket veya hırka götürmeliler, zira sıcaklık 15 derece civarında. Turlar belli saatlerde şehrin belli noktalarından başlıyor ve minibüs veya otobüslerle ulaşım sağlanıyor.

Krakow'da şehir turları

Bunların yanı sıra  Kazimierz caddelerinde yürüyebilir, Jagiellonian Universitesini (Uniwersytet Jagielloński - Collegium Medicum) görebilir ya da Krakow Hayvanat Bahçesini (Ogrod Zoologiczny) ziyaret edebilirsiniz. Krakow'da görülecek yerler elbette bunlardan ibaret değil. Schindler'in Listesi'ni izlemişseniz, her ne kadar şehrin biraz dışında ve sanayi bölgesinde kalsa da, Schindler'in Fabrikası'nı (Fabryka Schindlera) görebilirsiniz. Ayrıca Vistül Nehri'nin üzerine kurulmuş köprülerden yürüyerek şehri başka bir açıdan seyretme imkanı bulabilirsiniz. Şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktaki Krakus Tepeciği (Kopiec Krakusa) da görülmesi gereken yerler listesinde unutulmamalı. 60 metre yüksekliğindeki bu tepe, efsanevi prens Krakus'un dinlenme alanı olarak zikrediliyor. Tepenin nasıl oluştuğu halen gizemini koruyor.

Krakow kprüleri ve Vistül Nehri

Krakow'da alışveriş konusunda ise, Eski Şehir meydanındaki kapalı çarşıyı tavsiye ederim. Ayrıca Grzegórzecka caddesi üzerindeki Uni Targ adlı pazarda da pek çok şey bulabilirsiniz. Buraya gelmişken, bir sepet frambuaz alıp afiyetle yemenizi de öneririm. Krakow Tren İstasyonunun hemen bitişiğindeki Galeria adlı son derece büyük alışveriş merkezinde de pek çok şeyi bulabilirsiniz. Son olarak, Varşova yazımda yazdığım çoğu şeyin burası için de geçerli olduğunu unutmayın. Dolayısıyla, yazımın girişinde de bahsettiğim üzere, önce Varşova yazımı, daha sonra bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim.